Şarkıcı Çelik Erişçi, 196Sekiz YouTube kanalında Armağan Çağlayan’ın programına konuk oldu.
İzel-Çelik-Ercan grubunun Kıbrıs’taki bir konserde sahnede yaşadığı krizi anlatan Çelik, İzel’in sahnede aniden ayrılmasıyla yaşanan bir olayı anlattı. Çelik, “Mal gibi bıraktı bizi” dedi ve 40 konserlik projenin iptal olduğunu belirtti.
‘MAL GİBİ KALDIK’
Çelik, şunları söyledi:
“Bu sefer İzel ayrıldı. İzel’le Kıbrıs’ta hatırlayamadığım bir yerde bir sahneye çıktık. Kaçıncı şarkı olduğunu hatırlamıyorum. Mal gibi bıraktı bizi. Biz sahnede kaldık. Çekti gitti sahneden yani. Şarkı zaten bizim şarkımız değildi. Bir şarkı okumak istedi. Bizim şarkı değil. Niye okumak istedi bilmiyoruz. Kendince haklı bir sebepten dolayı olduğunu söyledi. Esaslı söylüyorum. Mal gibi kaldık biz.”
‘SEBEP NE OLURSA OLSUN BANA YANLIŞ GELİYOR’
“Bizim İzel bir şeyler anlattı yani. Şu sebepten şu, bu sebepten bu diye söyledi ama ben bizim kariyer boyunca sizin bu akşam buradaki programa gelememek için ben mesela 900 bin tane sebep söyleyebilirim. Kimse bana bir şey diyemez. ‘Şu sebepten gelemiyorum. Armağancığım kusuruma bakma.’ İşte ateşim çıktı dedim de siz bana ne diyeceksiniz? Sebep çoktur. Yani sebep bulmaya çalışınca sektörde sebep çok bulunur. Profesyonellik neyi gerektirir? Benim bugün buraya gelmem lazım. Bugün orada sahnede yapılan şey her ne haklı sebep olursa olsun bana yanlış geliyor.
Sonra bizim İzel Çelik Ercan bir araya gelmesinden önceki programda İzel’in söyledikleri vardı. İzel bizim kardeşimiz, Ercan bizim canımız, Ufuk falan hepimiz biz bir aile gibiyiz. Karı kocalar anlaşamıyor. Çok önemli arkadaşlar birbirlerine arada bir sataşıyorlar, çatışıyorlar. Bizim aramızda da çatışmalar olabilir. Bunlar para çatışması olabilir, repertuar çatışması olabilir. Hepsi olabilir ama biz arkadaşız ve dostuz.”
‘PROFESYONELLİK ANLAMINDA DOĞRU OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM’
“Bugün en küçük bir problem olsa herkes birbirine koşar. Bu kesin. Hiç değişmeyen bir şey söyleyelim. Yani ne söylerse söylesin bugün Çelik koş dedin mi ben koşarım ona. Bunu ayrı tutuyorum. Profesyonellik olarak bizim o sahnede ben Ercan’ın halini hatırlıyorum. Çünkü sahnede bizim Ercan cin gibi çocuktur. Zekası falan şahanedir. Ercan’ın İzel sahneden gittiğinde suratını hakikaten kim orada çekti çekmedi bilmiyorum yani. Profesyonel birisi olsaydı çekerdi. Ercan kime benziyordu desem ona benzemiyordu öyle düşün. Yani böyle uzun bir süre boş baktı Ercan. Ben de öyle tabii. Ben Ercan’a söylüyorum ama en az Ercan kadar ben de öyleyim. Biz mal gibi kaldık sahnede. İzel bizi bıraktı gitti artık. Bu saatten sonra ne olur bilmiyorum ama ben espri söylüyorum. Hani üçüncüsü olur mu? Bir daha bir araya gelir miyiz falan filan diye.
Profesyonellik anlamında doğru olduğunu düşünmüyorum. Bir tane de röportajında İzel dedi ki Ercan bizi yönetmeye çalışıyordu. Bizi demesi de yanlıştı. Yani beni yönetmeye çalışıyor dese şahane bir şey. Seni yönetmeye çalışıyor. Sen de bunu kabul etmiyorsun ve gidebilirsin. Ercan beni yönetmiyor. Ben Ercan’ın kabul ettiğim huyu var. Kabul etmediğim huyu var. Şurada bu ‘projeyi yapalım mı’ derse yapmayalım diyorum.”
’40 KONSERLİK PROJE GİTTİ’
“Ben diyorum ki ya ben o orkestra ile gelmek istemiyorum. Ben kendi orkestramla gelirim. Yani Ercan’ın beni yönetme ihtimali sıfır. Yönetebilse 35 sene 40 sene önce yönetirdi. Bunlarda bir sorun var mı? Bana soruyorsan hiçbir sorun yok. Yani bunlar senin İzel’e karşı bu anlamdaki 40 senelik arkadaşlığını, dostluğunu değiştirir mi? Sen ona her zaman koşar mısın? Her zaman koşarım. Ercan’ın her zaman koşacağını düşünüyorum. Aynı şekilde o işi yapan Polat Yağcı’da da aynı. Bunlar değişmez.
Ama profesyonellik o sahnede yapılan şeyin bana doğru olmadığını söylüyor. O sahneyi bırakıp gitmek seyirciye, izleyiciye, mekana, sahnedeki arkadaşına… Bir de İzel Çelik Ercan işi tek kişilik iş değil. Ben bunu bir röportajda söylemiştim. Tarla gibi bir iş. Beraber onu kat etmişsin sen. Kariyerinin tamamını oradan yürümüşsün. Kader arkadaşlığı yapmışsın. Tek başına karar veriyorsun iki kişinin şeyini veriyorsun. İşin maddi kısmına girmiyorum. Polat Yağcı’nın hazırladığı bir proje vardı.
40 konserlik proje gitti mesela. Arkadan hani yürüyen bir iş o aynı zamanda. Kazanacağız yani. Emeklilikte yaşa takılanlar gibiyiz hani. Son dakikada bir de ekstra para kazanacağız. Eğleneceğiz. Güzel bir işti bence. O anlamda İzel’i doğrulamıyorum. Biz hakikaten mal gibi kaldık sahnede çünkü. O hiç şey abartı yok. Hakikaten “mal, biz” orada duruyor böyle fotoğraf şahane.”