Yatmadan önce yediğinizde uykuya yüzde 50 daha hızlı dalmanıza yardımcı olacak meyve!

Kardiyolog Aurelio Rojas’tan Uykusuzluğa Karşı Etkili Öneriler

Kardiyolog Aurelio Rojas, uykusuzluk sorununa karşı etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış pratik önerilerini sosyal medya üzerinden paylaşmaya devam ediyor.

20minutos’un haberine göre uykusuzluğun toplumun %20’sinden fazlasını etkileyen ciddi bir halk sağlığı problemi olduğunu vurgulayan Rojas, özellikle yatmadan önce tüketilen bazı gıdaların uyku kalitesine önemli katkılar sağladığını belirtiyor.

Yıllardır C vitamini tüketmenin uyku kalitesi üzerindeki olumlu etkisi konuşulsa da, son bilimsel çalışmalar antioksidan bakımından son derece zengin bir meyve olan kiviyi ön plana çıkarıyor. Ancak burada asıl farkı yaratan, kivinin bileşimi ve uyumadan yaklaşık bir saat önce tüketilmesi.

İspanya’nın Malaga kentinde görev yapan ve sosyal medya aracılığıyla milyonlarca kişiye ulaşan Dr. Aurelio Rojas, kivinin uykuya geçiş süresini ciddi şekilde kısalttığını belirtiyor. Kendi videolarında bu konuda yapılan çalışmalara atıfta bulunan Rojas, “Yatmadan bir saat önce yenen kivinin, uykuya %50 daha hızlı dalmayı sağladığı bilimsel olarak kanıtlandı. Bu durumu destekleyen pek çok araştırma mevcut” diyor.

Kivi, uyku sorunları yaşayan kişiler için doğal bir alternatif olarak öne çıkıyor. Rojas, bu etkinin bazı uyku ilaçlarıyla kıyaslanabilecek kadar güçlü olduğunu savunuyor:

“Kivinin düzenli olarak tüketilmesi, tıpkı bazı uyku ilaçları gibi etkili olabilir. Bu yüzden ilaç kullanmak istemeyenler için doğal ve sağlıklı bir çözüm sunuyor.”

Kivi Uykuyu Nasıl Etkiliyor?

Kardiyolog Rojas’a göre kivinin bu kadar etkili olmasının nedeni, yüksek serotonin içeriği.

Serotonin, uyku döngüsünü düzenleyen ve ruh halini dengeleyen temel bir hormondur.

Ayrıca kivi;

  • Portakaldan bile fazla C vitamini,
  • Uyku süresi ve kalitesini artıran karotenoidler,
  • Sindirime yardımcı olan lif,
  • Kemik sağlığı için gerekli olan K vitamini,
  • Kalp sağlığını destekleyen potasyum ve magnezyum gibi mineraller içeriyor.

Kivinin kalorisi düşük olduğundan, kilo kontrolü sağlayan diyetlerde rahatlıkla tüketilebiliyor. Aynı zamanda tokluk hissi veriyor ve kolajen üretimini destekleyerek cildin elastikiyetine katkı sağlıyor. Tüm bu faydalarıyla kivi, neredeyse bir “süper besin” olarak değerlendiriliyor ve dengeli bir beslenme planının vazgeçilmez bir parçası olabileceği vurgulanıyor.

Dr. Aurelio Rojas’ın da altını çizdiği gibi, “Yatmadan önce bir ya da iki kivi yemek, hem uykuya dalma süresini kısaltıyor hem de gece uykusunun kalitesini artırıyor.” Bu nedenle kiviyi, uyumadan önce küçük ama etkili bir alışkanlık haline getirmek, daha sağlıklı ve dinlendirici bir uykuya ulaşmanın basit bir yolu olabilir.

Related Posts

RSV’nin ekonomik yükü ile ilgili Türkiye’de ilk araştırma

Bebeklerde yaşamı tehdit eden şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan Respiratuar Sinsityal Virüs’ü (RSV) konu alan bu ilk raporun sonuçlarını Başkent Üniversitesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Simten Malhan düzenlenen bir basın toplantısıyla açıkladı. Basın toplantısına katılan Hacettepe Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Bölümü Öğretim Görevlisi Prof Dr. Ateş Kara da RSV hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Kadınlardan ‘normal doğum’ kampanyasına tepki: Kaç çocuk doğuracağımıza biz karar veririz

Kadınlardan ‘normal doğum’ kampanyasına tepki: Kaç çocuk doğuracağımıza biz karar veririz

Duşta yapılan idrar büyük hata! Uzmanı uyardı: ‘Yıllar içinde böbrekleri bitiriyor’

Duşta idrar yapma, birçok kişinin farkında olmadan benimsediği bir alışkanlık olabilir. Ancak sağlık uzmanları bu davranışın ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini belirtiyor. Amerikalı ürojinekolog Dr. Teresa Irwin de duşta idrar yapma alışkanlığı hakkında takipçilerine uyarılarda bulundu.

Uzmanı uyardı: 50 yaş sonrasında görme kaybına neden olabilir!

Sarı nokta hastalığı, 50 yaş ve üzerindeki bireylerde sıkça görülen ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, erken teşhisle bu kaybın önüne geçilebileceğini belirtti.

Uzmanlardan kritik uyarı: 50 yaş üzeri herkes risk altında olabilir

Belirti vermeden ilerliyor, geç fark edildiğinde kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Erken teşhis ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları hastalığın kaderini belirliyor.

Kanser tedavisinde çığır açan hücreler Türkiye’de üretilecek

İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, Türkiye’de kanser